top of page
Astronomik Saat

Astroloji Nedir ?

Astroloji; Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerin, yıldızların ve diğer göksel cisimlerin konumları ile hareketlerinin, insan karakteri, yaşam döngüsü ve yeryüzü olayları üzerindeki etkilerini inceleyen kadim bir ilimdir. Kökeni binlerce yıl öncesine dayanan astroloji, sadece gökyüzüne bakarak değil, insanın ruhsal ve fiziksel yapısını, potansiyellerini ve yaşamında karşılaşabileceği olasılıkları da anlamaya yardımcı olur.

“Astroloji” kelimesi, Yunanca kökenli iki kelimeden türemiştir: astro (yıldız) ve logos (bilgi/bilim). Bu yönüyle astroloji, yıldızların diliyle hayatı çözümleme sanatıdır.

Doğum haritası ise bu bilimin temelidir. Her bireyin doğduğu an gökyüzünün bir fotoğrafı olan bu harita, kişinin yalnızca Güneş burcunu değil; Ay burcunu, yükselenini, gezegen yerleşimlerini, ev dağılımını ve gezegenler arasındaki açıları da içerir. Bu detaylar, kişiliğin yapı taşlarını ve yaşam yolculuğunun temasını ortaya koyar.

Astroloji bir kehanet ya da fal değil; istatistiksel, sembolik ve kadim bilgilerle şekillenen bir yorum sanatıdır. Tıpkı parmak izimiz gibi, her bireyin doğum haritası kendine özgüdür. Haritayı doğru şekilde yorumlayabilen bir astrolog; kişinin potansiyellerini, sınavlarını, ilişkilerdeki eğilimlerini ve yaşamındaki dönüm noktalarını ortaya koyabilir.

Astroloji'nin Dünya Tarihi

Astrolojinin kökeni insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanlar çok eski çağlardan bu yana gökyüzünü gözlemlemiş, doğa olayları ile göksel döngüler arasındaki bağlantıları fark etmişlerdir. İşte astrolojinin tarihsel gelişimi:

M.Ö. 4242 – Mısır

Kaydedilmiş en eski tarih olarak kabul edilir. Mısır’da Güneş-Ay temelli bir takvim sistemi kullanılmış, 30’ar günlük 12 aydan oluşan 360 günlük yıllar tanımlanmıştır.

M.Ö. 4000 – Mezopotamya

Astrolojinin temelleri Sümerler tarafından atılmıştır. Zigurat adı verilen gözlem kulelerinde Güneş, Ay ve çıplak gözle görülebilen beş gezegen incelenmiş, bilgiler çivi yazısıyla tabletlere kaydedilmiştir.

M.Ö. 3500

Mezopotamya, Mısır ve Çin’de sistematik astronomik gözlemler yapılmaya başlanmıştır. Sümerlilerin 6 ve 12 üzerine kurulu sayı sistemleri astrolojik döngülerin temelini oluşturmuştur.

M.Ö. 2000 – Babil

Babil’de astroloji gelişmiş, kraliyet dışında halkın da astrolojik bilgilerle ilgilenmesi başlamıştır. Güneş ve Ay tutulmaları düzenli olarak kaydedilmiştir.

M.Ö. 1300 – 1000

Asur ve Babil uygarlıkları burçlar kuşağını tanımlamış, sistemli gözlemlerle astrolojik kehanetler oluşturulmuştur.

M.Ö. 600 – Hindistan

Hint (Vedik) astrolojisi ortaya çıkmıştır. Karma, reenkarnasyon ve kader temalarıyla harmanlanan bu sistem, Batı astrolojisinden farklı prensiplere sahiptir.

M.Ö. 500 – Persler

Zerdüşt inancı ve göksel döngüler birleşerek astrolojik öğretilerin maneviyatla buluştuğu bir yapıyı oluşturmuştur.

M.Ö. 400 – 300 – Yunan Felsefesi

Platon ve Aristoteles gibi filozoflar, gökyüzü ile yeryüzü olayları arasındaki bağı tartışmış, astrolojiye felsefi bir derinlik kazandırmıştır.

M.Ö. 280 – İskenderiye

İskenderiye Kütüphanesi’nde astroloji, astronomi ve matematikle birlikte akademik olarak incelenmiş, Helenistik astroloji bu dönemde gelişmiştir.

M.S. 2. yüzyıl – Batlamyus

Claudius Ptolemaeus (Batlamyus), astrolojinin en önemli eserlerinden biri olan Tetrabiblos’u yazmıştır. Bu eser, Batı astrolojisinin temel prensiplerini belirlemiş ve günümüze kadar etkisini sürdürmüştür.

Bu uzun tarihsel süreç boyunca astroloji, hem spiritüel hem bilimsel yönleriyle gelişmiş; bugün modern astrolojinin temelini oluşturmuştur.

Kendini Gökyüzüyle Keşfet

Doğum haritan seni evrenle buluşturan bir anahtardır. Yaşam yolculuğunda daha fazla farkındalık, içsel dönüşüm ve rehberlik arıyorsan, astroloji seninle konuşmaya hazır.

© 2020 by Vega Astroloji Danışmanlık ve Eğitim Merkezi

  • Facebook - Gri Çember
  • Instagram - Gri Çember
  • Gri Heyecan Simge
bottom of page